Dünya’da, 2000’li yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan ‘endoskopik transsfenoidal cerrahi’yi(
yoluyla endoskop eşliğinde yapılan beyin ameliyatı) Türkiye’de başarıyla uygulayan isimlerden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Erdem Yıldırım, tedaviyle ilgili Hürriyet Ankara’ya bilgi verdi. Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Ankara Koru Hastanesi doktoru Yıldırım, ‘hipofiz tümörleri’ diye adlandırılan kafa tasının ön kısmındaki tümörleri, burundan yapılan 45-50 dakikalık kapalı
ile aldıklarını söyledi. Bu yöntemle son 7 yılda bin 220 hastayı sağlığına kavuşturan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Kapalı ameliyat tabiri bu yöntem için çok uygun. Burun boşluklarını kullanarak, kafatasının ortasına ya da ön kısmına yerleşmiş beyin tümörlerini çıkarıyoruz. Eskiden kafatası açılıp, beynin bazı bölümleri ekarte edilerek bu tümörlere ulaşılıyordu. Yani büyük bir beyin ameliyatı gerekiyordu. Ama günümüzde artık buruna herhangi bir zarar vermeden anatomik boşlukları kullanarak, beyine yerleşmiş tümöre ulaşıyoruz ve hastayı tedavi ediyoruz.
Bu yöntemdeki en önemli kriter, işlemi uygulayan cerrahın tecrübesi. Tümörden parça kalma riski çok az. 6 santimetreye varan tümörleri bile burundan çıkarma şansımız var. Beyin tümörlerinin her çeşidinde bu yöntemi uygulamak mümkün değil elbette. Biz orta ve ön kısmına yerleşmiş tümörlere müdahale ediyoruz. Beynin üst, arka ya da iç kısmına yerleşen tümörlere bu yöntemi uygulamak mümkün değil. Ameliyat 45-50 dakika sürüyor.
AMELİYATTAN 2 GÜN SONRA TABURCU
Bu yöntemin en büyük avantajı ise hastaların ayağa kalkış süreleri. Açık ameliyat olmadığı için hastayı, ameliyattan 1 gün sonra ayağa kaldırıyoruz. Problem yoksa 2’nci gün de evine gönderebiliyoruz. Açık ameliyatta iyileşme süresi 1-1.5 ayken, bu ameliyat sonrası hastalar 2 hafta sonra normal hayatlarına dönebiliyorlar. İş ve sosyal hayatlarına dönüşleri hızlanıyor. bu tedavi yönteminin geleceği de çok açık. Endoskobik teknolojinin gelişmesi, cerrahi tecrübenin artmasıyla diğer beyin hastalıklarının tedavisinde de kullanılabileceğini düşünüyorum.”
HORMON VE GÖRME BOZUKLUKLARINA SEBEP OLUYOR
Öte yandan hormon ya da görme bozuklukları şikâyetiyle hastaneye gelen hastalarda hipofiz tümörü görülme olasılığının yüksek olduğunu kaydeden Yıldırım, “Kadınlarda adet düzensizlikleri, çocuk sahibi olamama; erkeklerde cinsel isteksizlik, kıllarda dökülme, el ve ayaklarda büyüme, dil ve çenede kabalaşma, kalın bağırsak kanserleri, aşırı şişmanlama, ciltte çatlaklar, kemik erimesi gibi bulgularla karşımıza çıkıyor. Yaşam süresini 2-3 kat azaltacak tümör bulgularına dahi rastlıyoruz. Tümörün büyümesiyle oluşabilecek bulgular ise görme çerçevesinde daralma ya da körlüğe kadar giden görme bozuklukları ile ortaya çıkıyor” diye konuştu.